Kadının Yüreği Dolu : Bir Mim Yazısı

Merhabalar,

   31 Ocak günü Cafe Tigris tarafından zaten yazmayı da düşündüğüm bir konuda mimlenmiştim. Ancak yazabiliyorum gecikme için herkesten özür dilerim.


   Kadın olmak... 
   Kadın olmak zor zanaat hele de böyle bir ülke de. Kadın her şeyle ilgilenip çoğu zamanda şikayet bile etmeye dahi vakit bulamayan bireydir ülkemizde. Kadın temizlikçidir, kadın çocuk bakıcısıdır, kadın kocasının gönlünü yapmaktan da sorumludur, kadın aşçıdır. Kadın evin psikologudur. Kadın tüm sırları saklayandır bir de üzerine kadın para da kazanır. Tüm bunlara rağmen asla yaranamayandır.
Kaç yaşında olursa olsun kadın kadındır. Ablayken kardeşinin bakıcısı evlenince çocuğunun bakıcısı. Ablayken ya da evinin kızıyken hiç olmassa annesinin tüm bu işlerde yardımcısı evlenince kendi evinin ustası. Ha bir de evlenmeyince de evde kalmış eklenir meslek hanesine. Tüm bunları yapan kadın şiddetin odak noktası olan kadındır da ayrıca. Gel gelelim asıl konumuza :
    Hepimizin bildiği gibi son yıllar da 'bu az önce bahsettiğimiz kadına' yönelik şiddet oldukça artmış bulunuyor. Belki de gün yüzüne çıkıyor kim bilir? Belki de artık kadınlarımız sessiz kalmayı yavaş yavaş bırakıyor.

   2016 yılındayız. 2016. Koskoca 2016. Dünyanın böyle kocaman bilgi yığını olduğu bir zamanda kendimizi nasıl yetiştirmiş olmalıydık farkında mısınız? Hala nelerle uğraşıyoruz.
Hala bir kadın kaçta evden çıkıp kaçta girecek onu konuşuyoruz. Yahu size ne. Si-ze-ne. Bir kadın istediği saatte istediği yere gidebilir. İstediğini giyebilir. İstediği gibi konuşabilir, istediği gibi gülebilir. Ya insan gülse mi ağlasa mı bilemiyor ; bir kadının sokakta dondurma yememesinin gerektiğinin konuşulduğunu bile duydum. Sebebi neymiş peki? Tahrik oluyormuşmuş. Hayır efendim olmayacaksın! O uçkuruna bir dur diyeceksin. 


   Hepimiz Özgecan'ı hatırlıyoruz değil mi? Bir yıl oldu Özgecan aramızdan ayrılalı. Geçen yıl tamda bugün bir yaratık yüzünden kaybettik Özgecan'ımızı. Hatırlıyoruz onun yaşadığı dramı... Onun can havliyle saldırdığı tırnaklarının izlerini gördük biz yaratığın suratında... Sonra bir çok kadın ya benim de başıma gelirse tedirginliği yaşadı aylarca. Hakkınız var mı bunu yaşatmaya? Dışarı da daha kim bilir kaç tane var o yaratıktan. Bu kadınların bunu yaşamaya hakkı var mı? Sizden tek istediğimiz huzur.  
   Öz kardeşe bile güvenilmeyeceğini bile gördük bizler. 
   Kadınların yaşadığı dramın bitmeyeceğini gördüm ben o kadınların yaşadıklarında. 
   Bir kadın konuşur babasından, kocasından, abisinden, kardeşinden dayak yer. Bir kadın bakımsızdır kezban olur. Bir kadın bakımlı olur laf atılır. Bir kadın kısa etek giyer orospu olur. Bir kadın pantolon giyer vücuduna yapıştı olur. Bir kadın kapalı olur yobaz olur.

Artık aklınızın bir köşesine şunları yazın : 
Kadın dilediği saatte sokağa çıkar.
Kadın dilediği saatte dilediği yere gidebilir.
Kadın dilediği kıyafeti giyebilir.
Kadın dilediği gibi konuşabilir.
Kadın dilediği gibi kahkaha atabilir.
Kadın dilediği gibi yürüyebilir.
Kadın dilediği gibi dondurma yiyebilir. Listeyi daha da uzatabilirim eğer gerekli olursa.

   Bizim ülkemiz de bir çok kadın başına bir şey gelmesinden çok gelen şeyin hesabını nasıl vereceğinden dolayı korkuyor bu ülkede. Diyeceğim o ki kadını rahat bırakın artık! 

   Daha neler yazılacak bir konu aslında. İçimin gerçekten dolu da olduğu bir konu üstelik. 
Bir cümle yazıyorum bakıyorum buraya yazılacak gibi değil öyle sert taşlar atıyorum siliyorum. O yüzden yazmaya devam etmemek en iyisi olacak ben zaten asıl meseleyi de anlattım sanıyorum.
Okuyan herkese teşekkür ederim. Bu konuda yüreği dolu tüm kadınları bu mim yazısını yazmaya davet ediyorum. 

Kendinize iyi bakın efenim...

Yorumlar

  1. Beyler kadınları sindirip eve kapatınca dünyaya at gözlükleriyle bakmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz . Bilin istedim

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar, sanırım bu yazı beni ilgilendirmiyor ben de size tavsiye vermeye geldim. Son yazdığım yazının tam size göre olabileceğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Neden biz bu yazilari yazmak zorunda kalıyoruz neden?????? Neden kadınların başarılarini mutluluklarini paylasamiyoruz? Bunun en buyuk suclusu sizsiniz kendini bilmezler uçkuru çözükler. Cok kızdığım üzüldüğüm kırıldığım bir konu. Ozgecan. Ve bir cinsin hevesleri yuzunden yiten tüm hayatlar. Agziniza saglik. Mimlendim ama bende henüz yazamadim. Ilk fırsatta yazmak istiyorum. Yazmaliyim. Vaktiniz oldugunda bende beklerim bloguma

    YanıtlaSil
  4. Kadın olmak maalesef her zaman zor. Son okuduğum kitap, Antabus'u önerebilirim bu konuda. Öyle net ve güzel anlatılmış ki bütün sorunlar ayna gibi önümüze dizilmiş yazar tarafından.

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel dile getirmişsin canım katılıyorum sana.

    YanıtlaSil
  6. Ya yeni görüyorum ama :/
    Çok güzel ve iyi bir yazı olmuş canım, teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat ve Mutlulukla İlgili

ÇEKİLİŞ BAŞLASIIINNN!!!!!! (KAPANDI)

Bir Adım, Bin Mutluluk :