Hayat Hakkında / Manuş Baba

Dün sabah herkesten önce uyanıp güneşlikleri açmaya başladığımda farkettim ki gözlerimiz kapalı yaşıyoruz sanki. Camın önüne oturup dışarıyı seyrettim, gerçekten uzun bir süre. Yaprakların uçuşarak dallardan düşüşünü izledim, rüzgarın ıslığını dinledim. Mesela karşı evin bahçesinde iki tane nar ağacı varmış Eylül ayından beri buradayız ve bunu dün sabah farkettim, günde belki 2 belki 3 kez geçiyorum o evin önünden. Sonra tam karşıda kocaman büyük bir ağaç var yapraklarının ne kadar azaldığını dün farkettim, geldiğimizde ne kadar gür ve heybetliydi ancak şimdi dalları çıplak kalmaya yüz tutmuş. Günde kaç kez geçtiğim sokakta ki şeyleri bile farketmiyormuşum. Görmek için önce bakmak gerekir ya bizler bakmıyoruz bile. Okula mı gideceğim? Aceleyle evden çıkıp koşa koşa durağa git dolmuşa bin ve aynı şekil de eve geri dön. Bazen her şeyin tam ortasındayken durup derin bir nefes almak gerekmez mi? Bizler nefes aldığımızı bile unutarak yaşıyoruz çoğu zaman.

Ve yine dün küçücük bir ana şahit oldum, dersten çıkmış durağa doğru ilerliyordum, bizim kampüste çok fazla köpek vardır. Bir kaç kız küçük bir köpeği uzun uzun sevdiler sonrasında ileriden bayağı büyük bir köpek kızlara doğru geldi, belli ki o da sevilmek istiyordu ancak büyüklüğü sanıyorum kızları korkuttu ve oradan hızla uzaklaştılar. İçim o kadar burkuldu ki, bir canlının diğerinden öyle sevgi beklemesi, kafasının okşanmasını istemesi... Gittim yanına çimlere oturdum uzun uzun sevdim öpüp kokladım ve yeniden bir kez daha farkettim ki insan yada hayvan farketmez bir canlıyı mutlu etmekten daha değerli hiç bir şey yok. O sevilerek ve mutlu bir şekilde güzel bir uykuya daldı ve ben de o huzurla evime döndüm. 

Hayat tamda sanırım bu kadar bir şey. Bir yaprağın rüzgarda dans ederek yere inişini izlemek ve bir köpeğin başını okşamak gibi bir şey. Hayatın bize vereceklerini farketmek gerekiyor belki de. Hava ne kadar kapalı gökyüzü çok gri diye hayıflanmamak lazım birazdan yağmur yağacak ve dışarısı mis gibi toprak kokacak diye düşünmeli... 

O halde bu faslı bir şarkı ile kapatalım diyorum, bu aralar çok popüler birisi var ya "Manuş Baba" ondan bir şarkı koyalım buraya. Ben aslında geçen haftaya kadar hiç dinlememiştim, herkes dinliyor ya kesin abartılmıştır diye düşünüyordum, çok şişirme sanatçılar oluyor çünkü. Geçen hafta erkek arkadaşımla görüşmüştük ya, o dinletti. Çok beğendim, müzik,sözler muazzam, seste güzel. Yeni şeyler konusunda istemeden hep ön yargılı davranırım, yenilikten de pek hoşlanmıyorum galiba her neyse beğendim yani, herkes gibi benim de içime dokundu galiba. Neyse şarkıyı ekliyorum, umarım hiç dinlememiş olanlar beğenir, zaten dinlemiş olanlar da düşüncelerini yazarsa çok memnun olurum. Öpüyorum.


Yorumlar

  1. Bazı şeylerin farkına varmak, yaşamı özümsemekle başlıyor. Güzel bir güne anlam katan paylaşımınız için teşekkürler. Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim kıymetli yorumunuz için:)

      Sil
  2. Şu köpekli kısmı okurken kendi yaşadığım anıyla doldu zihnim ve yazıyı da bir süre o anıyla takip ettim :)) Manuş Babanın en sevdiğim şarkısı buydu :)) gerçi çok fazla şarkısını dinlemedim ama dinlediklerim arasından en sevdiğim bu oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en sevdiğim şarkısı bu, kaldı ki bende en fazla 2-3 tane daha biliyorumdur ya neyse :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat ve Mutlulukla İlgili

Bir Adım, Bin Mutluluk :

Rukiye Türeyen: %99 Engeli ile Kitap Yazdı